5 Ocak 2013 Cumartesi

Emma, Marie Claire Şubat 2013 Sayısına Konuştu



Emma Watson, Marie Claire dergisinin Şubat 2013 sayısına konuştu. Nefes kesici fotoğrafları ile derginin HQ fotoğraflarını aşağıda bulabilirsiniz. Emma bir çok konudan bahsetti Marie Claire'e. İşte paylaştıkları...

The Bling Ring filmdeki rolü hakkında;
"Bu oynadığım rol konusunda oldukça alaycıydım. Kadınları, bu tarz hayatlar yaşarlarsa mutlu olacaklarına dair inandıran bir beyin yıkama söz konusu bence. Karaterim tüm o servete sahip olunca farkediyor ki tüm bunalar mutluluğun anahtarı değil. Ama kültürümüz tüm bu estetik olayına çok odaklanmış durumda. Ve her şey anlık. Bence hakiki gönül rahatlığı veren şeylerle pek alakaları yok."


Sandy kasırgası ile ertelenen 'Nuh' filmi çekimleri hakkında ;
"O an düşündüğüm şey "Ne karanlık bir ironi ama?" Sanırım kimse bunun bu kadar etkileyici olacağını sanmıyordu. Şansıma benim  olduğum bölge çok etkilenmedi, bu çok iyi. Hayatımızın tüm kontrolü bizde sanıyoruz ama bu tarz olaylar olduğunda bizden de yüce bir güç olduğunu farkediyoruz. Oldukça korkutucuydu."

Akıcı bir şekilde Fransızca öğrenebilmek hakkında ;

Her yeni yılda aynı karara varıyorum : akıcı bir şekilde Fransızca öğreneceğim. Gare du Nord'a her geldiğimde çok nostaljik bir dalganın içinde buluyorum kendimi. Kültür, sanat ve müziğin üzerinde çok büyük bir etkisi var. Sıcak bir baget ekmek için yapmayacağım şey yok.

Çok çalışmak hakkında ;

 Anne ve babamın çok sıkı bir çalışma disiplinleri var  ve bunu bana da aktarmışlar. Sevdiğin ve yaptığın işin hakkını vererek gururunu taşıma. Bu bazen rahatsız edici olabiliyor çünkü takıntılı bir şekilde mükemmelliyetçiyim. Kendim hakkındaki en acımasız eleştirmen yine benim. Sanırım bu baya zor ama aynı zamanda beni kışkırtıyor da. Her zaman daha iyisi için çabalıyorum. Bir sonraki işim için çaba veriyorum.
 Kendine duyduğu güven hakkında ;

Artık kim olduğumu ne istediğimi ve nasıl yapacağımı daha iyi biliyorum. Çünkü yaptığım işi seviyorum. Artık kimsenin bana iyi mi kötü mü yaptığımı söylemesine ihtiyacım yok. Sanırım bu yaşla gelen bir şey.
Üniversitenin ve arkadaşlarının ona kattıkları hakkında;
Aile ve arkadaşlar ilk sırada gelir, iş ise ikinci sırada; bu benim hayatı yaşama şeklim. Ders çalışmaya gittiğim zamanlarda eğlence sektöründen uzak duruyorum. Bu bana zaman yaratıyor. Üçüncü yılımı Oxford'da okudum böylece onlara daha yakın olabilirdim. Hiçbir şeyi onların önüne koymuyorum. 
Biraz geri çekilip okula dönmek iyi geliyor. Bana farklı bakış açıları kazandırıyor. İnsanların arasına karışıp nasıl hayatlar yaşadıklarını görüyorum, bana yeni bakış açıları katıyor. 


 

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Paylaşımlar için teşekkür ederiz gerçekten çok başarı :)